2 Saniyelik Rüyam da

Bugün çok güzel bir gündür benim için. Perşembe günü, okul hayatımın en güzel ders programının olduğu dönemi yaşıyorum sanırım bu dönem o yüzden mutluyum çok. Mükemmel hocalar ve mükemmel dersler seçtim kendime tabii uykumdan fedakârlık yapıp gidebilirsem. Neyse, bugünde o güzel perşembelerden biriydi uykusuz gittim okula litografi dersin vardı. Bu litografi nedir yaa? diye soranlara taş baskı falan diye anlatıyorumda taşa baskımı yapıyosunuz diye soru geliyo. Bu taş baskı biraz patates baskı gibi bişey ama bunda taşa şekil vermiyosun 20 kiloluk blog taşlar var üstlerina asetat kalemle çizim yapıyosun sonra merdaneyle boyuyosun taşı ve sonra üstüne kağıt pressliyosun o boyalı desen kağıda çıkıyo falan herneyse işte amma çok konuşuyorum lan böyle bloglarda falan kısa kesip özetliycem hemen.

Bu Perşembe günüm mükemmel geçti halada geçiyo diyebilirim. Sabah archive diye bi grupla tanıştım sinan hocamın sayesinde archive müziği eşliğinde "kendimce" şahaser yaa bu dediğim çalışmamı 50X70 taşımın üstüne boyuyordum ki tolga geldi muhabbet ettik biraz atölyede sonra yemeğe gidelim olayı oldu hadi dedim gidelim kendime ayıptır söylemesi pide söyledim ben bideyi çok severimde :) neyse yasin ben ve tolga gittik yemek yemeye o sırada akif geldi. Akif inanılmaz komik bir karakterdir. çok kısa süre önce tanıştık ama muhabbetimizi görmeniz lazım doğduğumdan beri sanki tanıyorum o adamı :) neyse işte uzatmadan akifte geldi katıldı bize o sıra muhabbet etmeye başladık akif hikayeler anlatır kendi mahallesinden biz güleriz ve o hikayeyi aralardaki espirilerle besleriz 5- 10 dakkalık gülme krizlerimiz olur falan ama bugün o 5 10 dakkalık molalar resmen yarım saate girdi. Uzaktan bize bakanlar bunlar orda bişi içiyolar heralde falan dermişcesine bakış atıyolardı falan :)) bir kimlikteki fotoğraf olayı oldu ki sorma gitsin hepimiz ehliyetleri çıkarttık,eski dersane kimlikleri lise kimlikleri falan derken artık sanki böyle evdeymişcesine yarıla yarıla gülüyoruz o yemek yediğimiz yerde :) "yeteeer ulaaan beynim ağrıyo"," yeter lan karnım ağrıyo" " yeter lan işiyorum altıma" diye bağrıyoruz bi yandan ama öte yandanda devam ediyoruz kimliğe bakmaya çok güldük ya ve inanın alkolsüzdük yada alkol vardı hepimizde ama söylemedik birbirimize :).neyse

eve geldim daha sonra, dedim uzanıyım biraz uyuyim ve öylede oldu uyanmadan önce bir rüya gördüm direk aktarıyorum buraya o anda yaşadıklarımı ve hissettiklerimi :)

Bir okul toplantısı gibi bişi var önemli biri gelicek okula sanatçılar, artisler,siyasetçiler falan gibi yani neyse bi tane oda var okulun içinde benim sırtımda bazukam ( bu bazuka dediğimiz hadise 50X70 kağıtları rulo yapıp koyduğumuz uzun silindir çantalar yani) bazukayı görmemin sebebi sanırım onunla gidip geliyorum bu ara okula ondan :) neyse işte bi tane oda var ve ben o odaya giriyorum. Karşıma birden Erdil Yaşaroğlu çıkıyo ve çok şaşırıyorum haliyle meraba falan diyip muhabbet ediyorum o sıra o odada benim bir kaç tane işim var ve muhabbet o işlere geliyo bende ona çizdiğim şeyleri gösteriyorum. Çizdiklerimi çok beğeniyo ve benimle bir dergi kurmak istediğini belirtiyo. " çizmekten sıkılır mısın ? hergün birşeyler çizebilir misin ? " diye soruyo ne demek diyorum ben severim çok çizmeyi yaptığın bişeyinde herkese ulaşması çok mutlu eder beni diyorum ve tamam dedikten sonra o çıkıyorum odadan aşağıya iniyorum. Ağır bir protokol güvenlik falan var neyse merdivenlerden inerken tolga çıkıyo karşıma o güvenliğin içinde o da var.Elinde lays var onu yiyo ve ona geldiğimde muhabbet ederken lays yiyoruz biraz onunla o sırada yasin çıkıyo ortaya biz ayaktayız o sırada ama dışardayız konuşuyoruz falan tam o sıradada tayyip geliyo. Oha ne alaka lan diyceksindir herif sadece televizyonları interneti değil benim rüyalarımı falanda işgal etmeye başladı artık :) herneyse işte 4 ümüz ayakta muhabbet ediyoruz ama muhabbet uzun değil şöyle ; yasin diyor ki; yaa bi okey mokey oynasak bi yerde olmaz mı yaa diyo tamam oynayalım diyorum tayyip gelme ama sen sonra senin partinde geliyo iyice sakız gibi yapıştınız lan falan diyo birden biz tolgayla susuyoruz yasinle tayyip konuşmaya başlıyo :) tayyipte o sıra diyo ki " yaa yapışırız tabi kralı gelse bizi indiremez o iktidarlıktan falan diyo lan bi sus lan bi kes derken bişi oluyo ben çıkıyorum ordan tekrar erdil yaşaroğlunun yanına gidiyorum adamı o oda da resmen esir tutmuşlar sanırım röportaj için falan çağırmışlar ama kimse sallamamış adamı içerde beklemekten bunalmış falan o da yüzünü yıkamış saçları ıslak falan dışarı çıkıyo bende arkasından bi süre gidiyorum sonra diyorum niye tapik ediyim ki lan o arar nasılsa beni falan ama mutluyumda o sıra oha lan erdille tanıştım falan diye :)o sıra öğrenciler falan çıkıyo dışarı bi kalabalık oluyo orası derken uyandım zaten :)


Böyle saçma karışık anlamsız manasız bi rüya işte paylaşiyim dedim seninlede rüya işte diyebilirsin ama ben erdil yaşaroğlunu zaten tanıyodum :/ 2 sene önce berkay gel benimle çalış dergi çok zor durumda demişti reddetmiştim okumam lazım benim erdilciğim demiştim falan onu biağare anlatırım. Neyse bir sonraki serüvenimde görüşmek ümidiylen.albe der chia !

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yaşlılar

Edokta Bir Kış Gecesi

NEDJİMA