O da
Dağılmış geniş yatağın kenarında bir koltukta oturuyordum. Onun uyuyuşunu izliyordum, buruşmuş ve yer yer katlanmış uzun beyaz çarşafın altından sağ ayağını görebiliyordum onun. İnce, zarif muazzam bir bileğe sahipti . Bunu ona her fırsatta dile getiriyordum. Her bir parçasını ayrı hayranlıkla izlediğim vücudunun özellikle ayaklarına ve ayak bileklerine olan hayranlığımı hiç bir zaman gizlemedim ondan. Uyanık olduğu vakitler hep güçlü durur. Masum ve çocuksu iç dünyasını pek çok insana göstermekten kaçınır. Hem işinde, hemde çevresinde güçlü bir kadın olarak anılmak onun da hoşuna gidiyordu. Yarım açık perdeden, yatağın üzerine geometrik şekiller çizen güneş ışığının kesiştiği yer dikkatimi çekti. Çok fazla takılmadım ama yorganın içerisinde onun oluşunu biliyor biraz daha bileklerini inceliyordum. Ne kadar nazik ve kadınsı bilekler. Yorganın altında sıcaklamış olacak ki yavaşça suratından yorganı indirdi boynuna doğru. "Perdeyi kapatır mısın güneş göz