Köpek


Köpek / 13


     ... dedim ve durdum. Cümleme başlarken buralara kadar geleceğimi tahmin etmiyordum. Artık daha rahat konuşabiliyor ve ifade edebiliyordum kendimi. İstediğim yerde komik şeyler söyleyip, en olmadık yerde ciddi olabiliyordum.

 tekrar durdum.

Sıkılmaya başladım kendimden birden. Çünkü sıkıcı konuşuyordum, insanlar nazik, söylemezler sana " çok sıkıcı bir muhabbet bu değiştirsene" diye. Tam bu sırada yanılmıyorsam üşüyen elimin kavradığı plastik bardağı bir kez daha yudumladım. Şarap çok güzel bir içki, biliyorum.Seviyorum onu. Kırmızı muazzam bir şey. İlgi manyağı bir adam değilim biliyorsun. Bu yüzden çok fazla ilgide gösteren biri değilim bunu da öğreneceksin. Her aklıma gelince bir şey yazmıyorum sana. Bazen evet. Ama en olmadık zamanda olursa daha anlamlıymış gibi geliyor bana nedense.

Uzaksın artık bana. Daha da uzaklaşıyorsun biliyorum. Giderken seni görebiliyorum. Arkana hiç bakmayacağının da farkındayım ve tüm bu boktan duyguların sorumlusu ve sebebi benim. Tiksiniyorum kendimden geride kaldığım için.

Sana hiç söylemedim ama korkuyorum senden. Beni çok üzmenden korkuyorum. Beni çok sinirlendirmenden, enerjimi çekmenden, çok kıskanmandan, çok sevmenden, tamam diyip yapmamalarından ve neşemi bozmandan korkuyorum. Seni tanıdığımdan beri korkuyorum senden. Beni mutlu edersin biliyorum. Ettin de. Hem de bir çok defa. O zamanlar benimde seni mutlu edebildiğimi görebiliyorsun.

... Su içer gibi çektiğim yarım bardak şarap dilimi kamaştırıyor artık.

Şarap kan yapar diyorlar, o kadar çok şarap tüketiyorum ki kolum kopsa tekrar kendiliğinden çıkacakmış gibi hissediyorum. Tuhaf bir his, ama inan hissediyorum. Öylesine yorgun ki beynim. Büyük bir boşluk bu yaşadığım. Bizim kapının önünde bir köpek var. Her gece geç saatlerde gelir merdivenlerin önünde uyur. Tanışıyorum onunla bir kaç aydır. İsimlerimizi sormadık birbirimize ama oturup muhabbet etmişliğimiz var.

Bir gece daha fazla içesim olmasına rağmen geceyi bitirmek zorunda kaldım bir yerde. Eve dönmem gerekti başka gidecek yerim yoktu o saatte. Sahil esiyor ve hiç eve giresimin olmadığı bir zamana denk geldi. Sürekli alışveriş yaptığım tekelden 2 bira bir tanede düz çubuk kraker aldım. Artık çubuk kraker yiyorum alkol yanında. Tam eve doğru yürüyorken kapının önünde yatan köpek gene kapının önündeydi. Saat 00:13 civarı olması lazım 13 olması ilginç gelmişti bana da. Durdum hemen yanında ki merdivene oturdum. Aldığım çubuk krakeri onunla paylaşarak dostluk kurdum. Bir bira açtım. İster misin dedim. çok içtim sağol dedi. Israr etmedim. O bira bitene kadar oturdum orada. Konuştum onunla, sevdim kafasını. Ona en gerçek, en doğru, en bilinmeyen kendimden bahsettim. Pür dikkat dinledi beni ve hiç bir şey söylemedi. Bir süre sonra almış olduğu alkolün etkisiyle herhalde dizime yasladı kafasını. Sevmeye devam ettim başını.

Biramı çöpe atmaya kalktığım sırada yanımda benimle geldi. Apartmana girerken de yanımdaydı. Döndüm ve sarıldım ona. Sarılırken öyle doğaldı ki, normal insan sarılmasında bir kaç saniye sonra birisi geriye çeker ya kendini, işte onda o durum yoktu. Ne kadar istiyorsam sarılabilirdim ona. 5 dakika kadar sarıldım sıkılmasın benden diye. Bir kez daha sevdim yanaklarını ve apartmana girdim.

Uzun zamandır kimseye sarılamamıştım böyle. Meğer sarılmak ne güzel bir şeymiş. Unuttuğumu düşündüm o an asansörde. Eve girdim ve son biramı bunları yazarak bitirdim.

İyi uykular
















Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yaşlılar

Edokta Bir Kış Gecesi

NEDJİMA