Son Masal

Bu masalın karakterleri gerçekte olmamış ama hayal mahsülü olarak hep olucak karakterler. Senden, benden birazda onlardan bir karakter. Bu masal olayına çok fazla takık olduğum düşünülebilir aslında, belkide yapmaya çalıştığım fakat yapamadığım bir hikâye türü. Çok denedim güzel bir masal anlatıyım diye fakat beceremedim ben. bunun burukluğu var içimde, masalların çoğu hep mutlu sonlarla bitiyor diye biliyorum ya ben, ondan dolayıdır ki bu masallara merakım sanırım. İnan çok denedim güzel bir masal yazıp okuyup anlatmayı veya dinletmeyi kendimi ama güzel bir sonla bitiremedim hiç, zaten bitmediğinide gördüm kendi masalımda bile.


Her masalın bir kahramanı vardı ve ben hep o kahraman olmak istedim. Onlarmışcasına anlattım hikayelerimi ama sonunda gördüm ki o kahramanlar sadece masalların kahramanları ve onların gerçek hayatla hiç ama hiç alakası yokmuş. Anladım, geç oldu ama sonunda anladım. Ama vazgeçemem o çocuksu masalardan onlar çok farklı manalar ve anlamlar içerir çoğu zaman sadece anlattığın kişi onu bilir ve öylece saklı kalır içinde ve zamanla ne o masallar kalır geriye nede onu dillendiren kişiler. Aptalca ve aşırı derecede masumane olan öykülerin içlerinde derin manalar yatar anlıyan kişi için ama anlamıyana sadece sıkıntı verir ve çoğu zamanda uykusunu getirir, masalları çözümlemek zordur.



Sana bir masal anlatayımda oku. Bu anlatıcağım karakter bir kahraman değil aslında olamadı ama olmayı çok isteyen bir kahraman olma yolunda mücadele veren ve inanılmaz bir darbeyle masallardan elini ayağını çeken bir karakterin öyküsü internette dolanan bir masal belki okumuşsunuzdur. Neyse masal şöyle birşey idi.



Vakti zamanında bir çocuk varmış ve bu çocuk doğduğu zaman doğuştan gelen bir sorumluluk ve ilk olma sıfatını taşıyormuş ailesi içinde. Ailesi onu çok sever ve onun mutluluğu için ellerinden gelen herşeyi yapmak için canla başla çalışırlarmış. Bu çocuk büyürken ailesi ona bir kardeş hediye etmiş ve o çocuk kardeşiyle hergün ama hergün ilgilenmiş. Kardeşi büyüdükçe o çocuksu dönemlerini yaşamaya başlamışlar. Bazen kavga ediyor fakat birbirlerine en fazla 1 gün küs kalabiliyorlarmış ve işte öyle seviyorlarmış birbirlerini abisi o kardeşini okadar çok korumuş ve el üstünde tutmuş ki, kardeşii sayesinde abilik duygusunu, sahiplenme duygusunu, paylaşma duygusunu, kavga etme olgusunu, laf dalaşı v.s v.s gibi bir çok ilkini ve oluşumları yaşamış. Zaman içersinde artık abi ile kardeş arasında hiç bir şekilde kopmayacak bağ oluşmuş. Abi gene aynı abi , kardeş gene aynı kardeş kaldığı için. Bu abi kardeş bir çok şehir gezip bir çok insan tanımış ailelerinden gördükleri yada öğrenebildikleri kadarıyla topluma katılmışlar ve abi ilk başlarda kardeşini o kendi arkadaş ortamına almasada zaman içersinde kardeşide gelsin diye bir çok teklifte bulunmuş. Kardeşini herkes çok sevmiş ve onun muhabbetine hayran olduklarını dile getirmişler bu da bir abinin en hoşuna giden şeylerden biridir mutlaka ve abi artık kardeşinide çoğu ortama almış zaman içersinde kız arkadaş konuları, okul ve ders konuları, aile içi konuları, arkadaşsal konuları ve geleceğe yönelik yapılan planlar içersine girmeye başladıklarında ellerinde bir alkol kadehi olduğunu farketmişler. Artık birer yetişkin misali konulara objektif ve mantık çerçevesi içersinde yaklaşmaya başlamışlar taaa ki abi kendini birine kaptırana kadar. Artık abi biraz daha gönülü kaptırdığı kişi ile meşgul olmuş fakat hiç bir zaman sırtını dönmemiş ona, ve hatta sırf abisi o sevdiği kişiyi görsün diye abisinin yalanlarını saklamış ve gerektiğinde ona cebindeki tüm harçlığı vermiş. Yani aralarındaki bağ hiç bir zaman bırakın kopmayı, en ufak bir titremeye bile maruz kalmamış.Kardeş abinin hep destekçisi ve yanında Abide kardeşi için gözünü kırpmadan davranıcak halde. Abi biraz saf yoğun bir salaklık var tutturmuş seviyorum diye kardeşi onu hayretle izlerken abisi fotoğraflar çoğaltıp duvarlara asmış, mektuplar yazmış, süprizler hazırlamış çoğunu yapmış çoğu süpriz olmaktan çıkmış ve abi aşırı derece git gide bağlılık duymuş o kadar bağlanmış ki, hiç bir şekilde kendine engel olmamış herhangi birşey yaparken dahada güzeli dahada iyisi için hep çabalamış durmuş. Ee peki o sırada kız ne yapmış, sadece çocuk mu cabalamış ? Yok. Elbette kızda çabalamış elinden geldiğince imkanları kısıtlı yapabilicekleri sınırlı elinden gelenin "belkide" en iyisini yapmaya çalışma ama yeterli derece değil. Karşılıksız sevgi gösteren bir köpeği bile elini uzatıp hiç olmazsa başını okşar fakat bu kişi biraz daha acımasız biraz daha adaletsiz. Çocuk uğruna yapabiliceklerini kafasında tasarlayıp bir bir ona göstermeye çalışırken kıza , kız farklı davranmış ve çocuk o sırada sabredip biraz daha fazla alkol bazende abartılı derecede sigara kullanmış. Ve çocuk çok fazla alkolün günbegün alınmasınıda bu vesileyle öğrenmiş olmuş ve bu oluşan gerizekalı olgununda ne kadar kötü birşey olduğun farkına varmış ama sevmiş bir kere içmeyi.




Birden, beklenmedik bir zaman diliminde ayrılık olmuş. Çocuk bir yanda bitmiş, kız bir yanda bitik. Çocuk hemen sığınıcak bir gönül yuvası arayıp kardeşine ve ailesinin kollarına bırakmış kendini ama o ne kadar çabalasada onun gönlü aramış hep onu hergün çoğu zamanda an ve an aradan uzun bir zaman dilimi geçmiş ve o arada yaşanan bir çok olay, çocuk bir gün cesaretinintümünü kullanarak aramış o kızı. O zamana kadar kardeşi ailesi ve dostları yapma demesine rağmen isyan etmiş itiraz etmiş ve aramış başına geliceklerden habersiz. Uzun bir süre telefonda muhabbet etmişler ve birbirlerini görmüşler, Kız bir başka çocuktan yediği ağır darbenin etkisinde sürekli içinden ve dışından kendine yalanlar söylemekle meşkul bir kafa yapısına girmiş, kendine söylediği yalanlar etrafındanda duyulmuş ve inanılmış çoğu zaman. O çocuk, bir çocuğun kahraman olma yolundaki en büyük ve ağır taşını koymuş hem çocuğun yoluna hemde kızın gönüle. Kıza öyle bir darbe vurmuş ki, kız hiç kimsenin daha önce görmediği bir hal almış. O çocuk çok sevmiş onu diye inandırmış kendini ama çocuğun çevresi aynı şekilde düşünmüyormuş. Yani O ağır olan çocuk zaten hep böyleymiş ama işte onu çok sevdiğini düşünen kız onun sevgisini kendi içinde abartmış. Paylaştıkları ve yaşadıkları her ne ise kendini çocuğa çok kaptırmış ve onuda kendisi gibi zannetmiş. Fakat o ağır çocuğun arkadaşları o kızın olayı abarttığını biliyorlarmış velasıl çocuk aynı çocuk ama kız içinde abartı bir aşk yaşamış. Bu sırada bu bizim geriden gelen saf ve salak çocukta haala özledim kıl tüy gibi aptalca hayaller uğrunda yolunda devam ediyormuş. Bu çocuk yani kahraman olmak için uğraşan çocuk dayanamayıp bir kez daha görmek için çabalamış onu ve görmüşte. Kız onu güler yüzle karşılamış birbirleriyle şakalaşmış ve bazen eski günlerdeki gibi takılmışlar. Kız ne yaptığının farkında ama bu yaptığı şey ona mutluluk veriyor. Karşısında onu tamamen masumane seven o çocuğun sırf onun yüzünden acı çekmesi ve onun için birşeyler yapmaya çalışması onun zevk duyduğu bir konu ama o saf çocuk o kız için hiç bir anlam ifade etmiyormuş.




Gel zaman git zaman kız, bu salak çocuğun daha fazla acı cekmesine sebep olmadan bir karar almış ve " şimdi sen git ve uzaktan benim acı çekişimi izle "demiş. Çocuk tek bir cümle etmeden çekip gitmiş. Onu gene hatırlamış bazen gene özlemiş ama onun kendisine yaptığı terbiyesizliği ve bu adaletsiz acımasızca yaklaşımı ömrünün sonuna kadar unutmiycakmış Kızın bundan haberi olmamış çocukta söylememiş zaten ama bu sefer çocuk o kızı bir kerede silmiş ve adını bir daha ağzına almamış.Hafızasında ona dair ne varsa bir bir silmeye başlamış o günden sonra ve bundada gayet başarılı olmuş. Hayat, onun o saf o salak o masum kalbine bir merhem sürmüş ve tüm güzellikleri görmesini sağlamış. Çocuk tüm kötülüklerinden arınmış bir şekilde içine bir zehir gibi işlemiş olan o kızın vakti zamanında kendisi uğruna uğraşan, didinen, bir ümit bekliyen, ağlayan, acıyan, ve hala bekliyen o çocuğun şuan O olduğu görüp gerçek hakkın ve adaletin yerini bulduğunu görmüş.Bu mutlulukla çevresine ve onu sevenlere uzuuun bir süre neşe saçmış. Kurmuş olduğu hayallere adım adım tırnamış ve zorlanmış. Kimsenin " yapamaz " dediği şeylerin üstüne dahada yoğunlaşmış ve en sonunda kafasından herşeyi silip güzel bir hayata yelken açmış.....



İlk defa bir masalımı mutlu sonla bitiriyorum ve eğer şuan bu yazdıklarımıda okuyorsan eğer ilk olarak tüm yazıya gösterdiğin sabırdan ve zaman kaybından dolayı teşekkürederim. Bu kadar uzun ve sıkıcı bir yazıyı merak edip bitirdiğin için gerçekten meraklı bir okur falan olman gerekiyor :) çok saçma bir şeydi bu yazdığım çünkü bunların hiç biri olmadı ve aslı yok tamamen şuan kafadan uydurdum çok canım sıkıldı bi hikaye atıyım dedim. Sağdan soldan duyduklarımı birleştirdim uyarladım ve doğaçladım. Tekrar teşekkürederim okuduğun için yazdıklarım bittiğinde unutmalısın bu saçmalığı ve bana küfredebilirsin bunun içinmi çaldın zamanımı diye. Neyse çok uzatmıycam daha fazla. Siz siz olun böyle masallara inanmayın aslında masallar hiç olmadı o karakterler hiç yaşamadı.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yaşlılar

Edokta Bir Kış Gecesi

NEDJİMA