Bir Şizofrenden Mektup




Aslında şöyle bir düşününce ne kadar garip demi ? İnsan sadece 5 duyu organı ile var oluyor hayatta görüyorsun ,duyuyorsun , tadıyorsun , kokluyorsun ve hissediyorsun ... Bunlar sayesinde bence hayattan zevk alıyorsun yada bunlar yüzünden bir şekilde acıların oluyor.. Hepsinin kendi içersinde güzelliği ve bir o kadar da kötülüğü var hayatımda, belki de hayatlarımızda ... Hani dertleniyoruz ya tek bir sebepten dolayı her şeyi ona bağlıyoruz ya hayatta bizi mahvettiğini düşünüyoruz ama eğer sahipsek o duyguya mutluyum diyoruz dışarı da olup bitenden habersiz yaşıyoruz çünkü, hayatta o dakikadan sonra sadece "o" önemli oluyor hemen hemen herkesin başına gelmiş bir şey bu adını henüz koyamadı kimse koyamıyor da aslında kimsede koyamayacaktır. Bunu sadece yaşayan biliyor ama sonra onlarda anlam veremiyor belki de herkes kendisini çok farklı hissediyor belki de öyle hissetmek istiyor aslında istekle alakası yokta öyleymiş gibi sanki biraz karışık bu durum herkes kendince oldukça özel ! bir zamanlar bir söz duymuştum birisinden dedi ki ; Tanrı ruhları çift yaratırmış ve sonra onları dünyaya ayrı ayrı yollarmış onlar kendilerini bulunca mutlu olurlarmış sonsuza dek birlikte yaşarlarmış bunun ne kadar doğru olduğunu yargılayamam ama çoğu kez buldum sanıyor kişi ama sonunu düşününce biraz üzüntü kaplıyor belki de "biraz" az kalıyor.. Buldum sanıyorsun o an onu düşünmüyorsun evet bu ruh ikizim şeklinde bakmıyorsun olaya ama öyleymiş gibi hissedip öyleymiş gibi yaşıyorsun. O senin için sen onun için belki de çok fazla uğraş veriyor ve çabalıyor ama iki tarafta şöyle diyor " aslında ben daha çok seviyorum " bunu söylemesinde kendince çok haklı sebepler bulabiliyor /sun çünkü hep kendi tarafından bakıyorsun olaylara ve kıyaslama yapmak gerektiğinde hep kendinin yapabileceğim en zor hareketi yaptım diyip onun en küçük yaptığı hareketi düşünüyorsun. Bunlar bazen söylenmiyor her zaman herkes kendi içindeki duyguyu belirtemez söylemez belki de karşıdakinin anlamasını bekler yada ister , ama ne olursa olsun onlar yaşanmış şeylerdir.. Delice sevmenin çok basit bir anlamı var aslında gözünün kararması etrafında olup bitenden haberinin olmaması ve tek bir isme ,yüze ,kişiye ,hayata odaklanmak ..5 duyu organının her bir hücresine hitap ettiğini düşündüğün zaman işte o duyu organlarının hepsini onun üstüne yoğunlaştırıyorsun ve bunu yaptığını da bir şekilde göstermek istiyorsun haklı olarak çünkü senin onu sevmenin karşılığı sana doğulacak sevgi biliyorsun daha fazlası daha fazlası derken kendini kaptırdığını görmez hale gelip birden kendini o duygularının içinde buluyorsun o karmaşık duygularının içinde..Yaptığın ve yapacağın her şey sadece o ve onun için olacaktır. Artık belki de bazıları ikinizin mutluluğu için ama kendinden çok onun için... Bakıyorum da herkes bir şeylerden şikayetçi " evet ben süper mutluyum gerçekten mutluyum " diyen kimse yok eğer bunu diyen birisini görürsen inanma çünkü aslında onun aklında kafasını kurcalayan ve cevabını sadece zamanın bildiği bir yığın soru , sorun belirsizlik ve çaresizlikler vardır. Çünkü en mutlu insan bile bir şekilde bir o kadar mutsuzdur ve aslında sencesini bilemiyorum ama bence mutluluk kavramı çok kısa sürelidir anlıktır yani çünkü uzun süreli mutluluk gerçekten zor iyice bir düşünürsen ne demek istediğimi daha net anlayacaksın örneğin kendi hayatına bak oradan başla düşünmeye.. Uzun zaman bunun uzun sürdüğünü iddia ediyorsun çünkü " o an" lar dan birinde gibisin kendince çünkü seninle birlikte dünyaya gelen o ruhu buldum diyorsun bulunca iyice içine işliyorsun onu hatta, çünkü "O" ydu ya senin için artık hayat çünkü insan böyle düşünüyor yada böyle düşünmek istiyor o kısmını bilemiyorum tam olarak dedim ya çok karışık diye bu da o karışıklıktan bir tanesi aslında.. Eğer o ruhu uzakta bir yerde bulduysan yada tesadüfen rastladıysan yada isteyerek uğraşarak rastladıysan farkında olmadan hatta hiç düşünmeden tüm dertlere tüm uğraşlara " bana uygundur" demişsindir ve eğer cidden kendini o hayale kaptırdıysan o zaman yapmalısın her şeyi çünkü 5 duyuna hitap ediyordur o ruh .. ve gerçekten o olduğunu düşündüğün için kaybetmek istemezsin hep sende kalsın seninle kalsın diye uğraşıp durursun eğer gerçekten doğru ruhu bulduysan da oda senin için aynı şekilde uğraşır ama bunların büyük bedelleri olabiliyor . Mesela dediğim gibi uzaktaki bir gerçeklik uzaktaki bir hayat onu görebilmen için duyabilmen için koklayabilmen tadabilmen ve hissedebilmen için orda olmalısın yanında olmalısın sen böyle düşündüğün sırada kendini lüzumsuz bir şirketin otobüsünde bulursun gittiğin yer diğer gittiğin yerlere hiç benzemez orası biraz soğuk biraz sıcak biraz üzgün biraz mutlu biraz hayal biraz açık biraz karamsar biraz kapalı biraz umutlu biraz dağınık sokakları boş seni suçlu gibi hissettiren pişmanlık uyandıran sonra cesaret veren umutsuzluğa iten bekleten yoran süründüren ama aslında bunları kendi standartlarını bozmadığı için yapan içinden off çeksen sana yol gösteren yardım eden soğuğunda ısıtan beklediğin kişiyi hemen yanına ulaştıran çaresizliklerine çoğu zaman çare bulan kaldırımları eğik yer yer düz bazen de olmayan yanında O ile dolaşırken tüm belasını senin çevrende oluşturan ama sana dokundurtmayan sürpriz yapmak istediğinde zamanını almayan ona ulaşmak için gittiğin yolu kısaltan ama onla birlikteyken o yolu uzattıkça uzatan moralin bozukken gittiğinde her şeyi üstüne üstüne gönderen sinirlendiğinde sinirini arttıran ama mutluysan da mutluluğunu katlayan ama kendi içinde, kaldırımlarında, dükkanlarında, barlarında, otobüs duraklarında, otobüslerinde ,yollarında ve insanlarında hatıralarını sakladığı bir yer orası ve orda yaşayan insanlar aslında oranın kıymetini bilemezler sen kadar her ne kadar orda doğmamış orda büyümemiş sokaklarında top koşturmamış yada bir kavgaya karışmamış olsan da caddelerinde volta atıp gezmesen de her karışını çok iyi bilmesen de orayı oralıdan daha fazla seversin çünkü aslında senin hayatının yarısı orda yaşar ..

Biliyorum anlattıklarım çok saçma senin için biliyorum anlam veremiyorsun belki de dalga geçiyor sun hatta içten içe de gülebilirsin bunların hiç birini o 5 duyunu orda bıraktıktan sonra umursamıyorsun inan ki ...Tüm hatıraların, tüm anıların, sevinçlerin, mutlulukların, hayallerin ,umutların, çaresizliklerin , aklın,düşüncelerin yaptıkların ,yapacakların, sözcüklerin, harflerin , hediyelerin, ilk'lerin ve sen orada kalıyorsun ve günbegün eriyorsun aslında sana koyanda bunu göre göre kendini oradan çekememek bunu biraz sen istemiyorsun biraz aklın biraz yüreğin birazda şartlar..Göz göre göre acı çekmek biraz pişmanlık birazda çaresizlikle alakalı sanırım çünkü o kadar çok sokmuşsundur ki hayatına ,hayatının her evresine, her dakikasına onu, baktığın her şey ondan bir alıntıdır sanki , yaptığın bir hareket onu getirir aklına sen unutmak istersin acılarını, pişmanlıklarını, çaresizliklerini ama bazı şarkılar sana onu hatırlatır aslında kötü olan sen değilsin şarkılardır çünkü yazan öyle bir yazmıştır ki sözleri resmen senin ona olan duygularını anlatırlar ama düşünür durursun o bu şarkıyı dinler mi ? dinliyorsa da benim dinlediğim gibi dinler mi ? diye işte kafanı kurcalayan başka bir sorun daha o benim düşündüğüm gibi düşünüyor mu ? Bunun cevabı asla değişmeyen HAYIR dır, çünkü eğer senin gibi düşünüyor olsa mutlaka sana bir şekilde ulaşır senin ona ulaşmaya çabaladığın gibi isteklerin bu yönde olur o da benim gibi hissetsin tamam aramasın sormasın yada ne biliyim haberim olmasın hiç bir şeyinden ama en azından biliyim ben gibi hissettiğini ..Sen bunları düşünürken birden durgunlaşırsın etrafın bunu fark eder sana sorar " noldu yaa neyin var? " diye yok bir şey derken o dertlendiğin durum aklına gelir kimseye söylemek istemezsin söylesen de zaten çare yoktur. Her neyin var diyene de konuyu açmazsın açsan da yüzeysel bahsedersin sonra konuyu değiştirirsin , çünkü eminsindir biliyorsundur adın gibi hiç kimse ama hiç kimse sana "O" nun kadar yardımcı olamaz olamayacaktır da içki içtiğinde biraz durgunlaşsan yada çok kalabalık bir arkadaş ortamında kendini yalnız hissetsen birden aklına gelir ve insan çoğu zaman KEŞKE der..hayatımızın bir çok evresi bir çok dönemi keşkeler ile geçer. Herkesin büyük yada küçük keşkeleri vardır ama genelde en çok hatırlanan büyüklerdir..bu keşkeler gelir aklına öyle bir ortamda oturur keşkelerini düşünürsün birden bir üzüntü kaplar aklına çaresizliğin gelir.. Unuttuğunu iddia edersin yok artık öyle bir şey dersin hayatına normal devam edersin ama öyle bir an gelir ki bir arkadaşın bir laf söyler içinde adı geçer ,öyle bir an gelir ki bir şarkı onu hatırlatır zaten şarkılar değil mi unutturmayan?.. Sonunda ölüm yok hiç bir üzüntünün ,derdin, kederin .. insan bir şekilde kabullenip unutuyor yada yoruluyor takip etmekten dertleneceği şeyleri herkes nasıl yapıyorsa sende aynen o şekilde yapabileceğine inanıp yapıyorsun bırakıyorsun her şeyi başka şeylere yöneliyorsun kafanı dağıtıyorsun uzaklaşıyorsun her şeyden en azından onu aklına getirecek şeylerden sürekli " O " diye bahsettiğim şey bir zaman sonra zaten artık sadece O oluyor ne adı ne sanı nede sendekileri kalıyor hayatında sen diğer tarafta bıraktığın o yarını kendince doldurmaya çalışırken hep aklına getiriyorsun bir yandan da dolduruyorsun o boşluğu eğer şanslıysan senin doldurmana gerek kalmadan birisi dolduruyor o yeri sen bu sefer sıfırdan tekrar aynı duyguları daha yoğun bir şekilde yasıyorsun yaşayamıyorsan da yaşamalısın çünkü hayat sana yeni kapılar yeni şanslar açıyor ve açmalıda bence ..yoksa çok zor yalnız kalmak, kendi kendine konuşmak, dertleşmek, ağlamak ve efkarlanmak.

Belki de buraya kadar anlattıklarım tamamen bir saçmalıktır yada büyük bir boşluk saçmalıyor da olabilirim neden olmasın ? Tüm bunlar aslında büyük bir saçmalık hiç birinin anlamı, manası yok ! zaten bunları yazan da ben değilim hepsini sağdan soldan duydum duyuyormuş gibi yaptım, dinliyormuş gibi yaptım ama dinledim onların haberi yok .. hiç birini tutmuyorum aklımda sana anlatıyorum ki sen tut aklında sorarsam söylersin bir gün bana da ama bence sende tutma bunları aklında bunların hepsi büyük bir boşluk ... ben kaydettim aklıma ama aklımda tutmuyorum sen tut kaydetme aklında çünkü bunlar çok saçma şeyler ...Aslında değil ama sana saçma gelecektir .. :)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yaşlılar

Edokta Bir Kış Gecesi

NEDJİMA