Bunu Bana Yazdım



#                                                                                                                                                 #

     - Şöyle güzel bir şarkı koy da dinleyelim.

     - Hatırlarsan o kara defterinde sana senden bahsetmiştim. Hani çok bunaldığında ve karamsarlığa düştüğünde başvurduğun sen. "Nasıl hissediyorsun genel olarak?" diye sormuştum sana. "Biraz yalnızlık, biraz boşluk, biraz can sıkıntısı ve bir hayli endişe." diye cevap vermiştin. Nasılda çaresiz gözüküyordun o zaman. Bazen dikkat ediyorum da, hani rüyalarında hiç beklemediğin bir anda üzerine bir şey düşer ya da sen birden bir yere düşersin de uyanırsın ya, öyle oluyor hayatın. Hiç beklemediğin bir anda ya üzerinde bir şey devriliyor ya da sen düşüyorsun.

     - Endişelerinden bahsetmiştin bana o gece. Kendini bir hiç gibi hissetmenden, gelecek kaygılarından, kendine olan güveninden, güvensizliğinden, kendine olan saygından ve saygısızlığından. Çok detaylı konuşamadık aslında seninle orada. Ki uzun zamandır da konuşmuyorsun benimle, sadece yazıyorsun. Küstün mü yoksa bana ? Çok fazla doğru söylüyor olmam, açık konuşuyor olmam seni yaralıyor mu ? Yaralamasın. Kurduğum cümleleri neden, niye, hangi sebeple kurduğumu biliyorsun. Bu yüzden, sakın sana söylediklerime alınganlık gösterme.

     - Artık eskisi gibi de açık konuşmuyorsun benimle. Bir şeyler saklamaya çalışıyor, fakat anlarım ihtimali yüzünden sürekli göz göze gelmekten kaçıyorsun benden. Ben her şeyin farkındayım. Sen içini rahat tut. Bana da anlatamaz isen başka kimseyle konuşamazsın sen ben bilirim seni. Hadi gel, biraz konuşalım seninle. Orada ki sayfalar kısa yetmiyor bizim yazışmamıza. Fakat buradan uzun uzun yazabiliriz. Gel gel özlemişim seni.

     - Evet, gayret gösterdiğini biliyorum. Kendini "hiç bir şey" olarak hissetmemen için çok çabaladığının farkındayım. Zira bunu yaptığın paylaşımlarla, etrafına vermek istediğin neşe, pozitif enerji, güler yüz, yardım severlik hepsini açıklıyor. Bunun geçici bir süre olduğunu sende biliyorsun. Evet, malesef zaman ilerliyor. Acele etme sen laik olanı zaten bulacaksındır. Hem bak sana etrafında güvenen insanlarda çok. Telaş yapma. Başkalarına söylediğin gibi, sende telaş yapma. Neler yapacağını, nasıl bir strateji ile başlayacağını, neler yapman gerektiğini zaten boş günlerinde ufak ufak notlar ile kazıyorsun masana. Bu dileklerinin ve hayallerinin gerçekleşmesi için, sadece biraz sabır ve temiz bir kafa lazım sana ki, bunu zaten sende biliyorsun.

     - Ha evet umursamaz zannedilen tavırların. Bak şöyle bir gerçek var ki; kimsenin senin hakkında tam olarak ne düşündüğünü bilemez sadece yakın tahminler yürütebilirsin. Çok nadir insanlar gelir sana, seninle ilgili düşüncelerini paylaşır ki, bunların da bir çoğu ya abartıdır ya da eksik. Yani, kimse yüzde yüz olarak sana seninle ilgili düşüncesini tüm cesaretiyle söyleyemez. Sende aynı şekilde davranmak durumundasın çünkü. İnsanlara karşı hep açık olmak istediğini ve hatta böyle yaptığını da biliyorum. Eminim seni iyi tanıdığını düşünen insanlar, attıkları mesajlara cevap vermeyi unutmandan, onları aramıyor sormuyor olmandan, hatta belki hoşlarına gitmeyecek bir cümleyi fark etmeden kurmuş olmandan dolayı seni yadırgamıyor, hatta senin hakkında olumsuz bir şey düşünmüyorlardır. Fakat bunu hiç bir zaman bilemezsin bu tam aksi de olabilir. Bu yüzden insanlara elinden geldiğince iyi davranmaya çalıştığının da farkındayım. Yanlış anlaşılmalara sebep olsa bile. Sen gene sen ol, sen gene açık ol ve sen gene güler yüzlü yardım sever ol. Bırak onlar istedikleri gibi değerlendirsinler seni. Evet evet biliyorum vicdan olayını çok kafana takan birisin. Bu yüzden vicdanını rahat ettirdiğin sürece üzülme ve takma kafana bunları.



     - Güzel hayallerin var. Bir vatan borcu, bir iş, bir ev, bir motor mümkün olabildiğince mutluluk ve huzur. Çok zor değil istediklerin sadece zaman alacak şeyler farkındasın. Ama tek problemin kurtulamamış olman bunları her gün düşünüp iç geçirmekten. Sabırlı olursan, istikrarlı ve mücadeleci olursan bunların hepsini yapabilirsin. O enerjinin sende olduğunu ikimizde biliyoruz. Ekstra isteklere gelecek olursak, vatan borcu hadisesinden sonra sigarayı direk bırakma fikrin gerçekten takdir edilesi. Keşke daha öncesinde bırakabilmiş olsaydın ama evet sana hak veriyorum vatan sınırlarında nöbet boşluklarında dayanamaz, uğraşamaz kafan kaldırmaz belki de yakasın gelir bir tane her şeyden uzaklaşmak ve kafanı dinlemek için. Bunun içinde acele etme en azından o fikrin tohumunu beynine gömmüşsün. Elbet bunu da yapacaksındır. Bu esna da biraz zayıflayıp vücudunu forma sokmaya çalış geldiğinde güzel bir şekil verip o çok istediğin dövmeleri de yaptırabilirsin. Bu kendini daha iyi hissetmeni sağlayacaktır. Güzel t-shirtler edin kendine ve güzel gömlekler. Ama hepsini sıra sıra acele etmeden.

     - İkimizde biliyoruz ki, zevk ve fantazi adamısın. Bir film izleyeceksen görüntüsünün en güzel olanını, senin çok çok ilginin çekeninin olmasını şart koşup, en rahat halde izlersin. Biraz cipsin, biraz biran olur yanında. keyif adamısın işte, seversin yağmur yağınca hemen kendini sahile atıp bir yerden bir şişe şarap bulup kulağında müzik ile yağmurun dinmesini beklemeyi. Bu bazen tembelleştiriyor seni, direniyorsun ama çok etkili olmadığını fark ediyorum. Biraz daha çaba göstermen gerekiyor bu konuda.

     - Aşk, sevgi, özlem, hasret gibi konulara girmeyi pek istemiyorum seninle. Fakat bu konuda tek bir yönünü takdir etmek istiyorum. O da şüphesiz ki, bazı şeyleri zamana bırakmış olman. Çünkü, henüz sen kendini tam olarak göremiyor iken, başkası ile kendini paylaşamazsın. Kendini veremez, etrafında ki olumsuz şeyler senin olumsuz olmanı ve bu da onun olumsuz olması anlamına gelir. Şu sıra acele etme bunun için. Sadece düşün. düşün. biraz daha düşün.

     - Görmek istediğin dostların var ya, onları gör. Mutlaka git gör. Bu kendini hem iyi hissetmeni sağlar, hem motivasyon verir hemde biraz kafan dağılır. Onları git yerinde gör. Yer değişikliği sana da iyi gelecektir. Onlara da. Onlar ile vakit geçir ve onları dinle. O yerin, o insanın, o muhabbetin ve o havanın tanıdı çıkar. Bir an olsun gözlerini kapatıp bunları düşünmen de fayda sağlayacaktır. Yani, ben böyle düşünüyorum.

     - Şu blog yazıların. Okuyan bir sürü insan bunların birisine yazılmış olduğunu düşünüyor. Sanki her yazın bir insana aitmiş gibi. Bırak anlatma artık sende " yok o öyle değil " diye. Bırak isteyen istediği gibi düşünsün. Canım istedi öyle yazdım falan deme, bu sefer ya delirmişsin olur, ya da yalan söylüyormuşsun gibi. İnsan sadece kendi kendine sesli konuştuğu zaman deli damgası yiyor. İçinden konuşanlara kimse deli demiyor. Sen sadece yazmak istiyorsun da yazıyorsun diye anlatma. " Aou bunu bir kıza yazmış, fena aşık olmuş " mu diyorlar. Bırak desinler. Bir insan neden bir kızdan hoşlandığını, aşık olduğunu buraya yazar ki ? gidip normal insanlar gibi ona neden yazmasın ? gibi sorulara da gerek yok. İnan bana. Böyle düşünüyorlar diye kızma onlara. Seni tanıyan da tanımayan da okuyorsa eğer o yazılarını, hakkında böyle düşünmeleri gayet normal. Başta dedim ya kimse bilmez senin içini, sende onların içini. İnsanlar istediğini düşünmekte özgür.


     - Belki de, ne bileyim ben işte. Şu son zamanlarda 23948234823 kere dinlediğin şarkı vardı ya açsana onu bir kez daha dinleyelim seninle.


                                                                    Bu şarkı mı ?
                                                                            ..
                                                                           ....
                                                                          ......
                                                                         ........












Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Yaşlılar

Edokta Bir Kış Gecesi

NEDJİMA